Deprem (Yer Sarsıntısı), Su Baskını (Sel), Toprak kayması, Çığ, Fırtına, Kasırga, Tayfun, Tornada, Hortumlar, Volkan (Yanardağ) Patlaması, Tsunami (Deprem sonrası oluşan dev dalgalar), Yıldırım Düşmesi, Kuraklık, Doğal Yangınlar.

TEKNOLOJİK AFETLER

Fabrika ve nükler enerji santrallerinde meydana gelen teknolojik arıza veya eskimeden dolayı ortaya çıkan felaketler (çernobil). 

İNSAN KAYNAKLI AFETLER

Yangın, Hava, Su, Çevre Kirlenmesi. Ulaşım (Karayolu-Demiryolu-HavaDeniz) Kazaları.

DEPREM NEDİR?

Doğal afetlerden deprem (zelzele)Yer kabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi ya da yanar dağların püskürme durumuna geçmesi nedeniyle oluşan sarsıntılardır.

DEPREM ÖNCESİ ALINACAK ÖNLEMLER

1) Yerleşim bölgelerini titizlikle belirlemeliyiz. (fay hatları belirlenmesi)

2) Yapıları deprem etkilerine karşı dayanıklı yapmalıyız. (Yapı Tekniğine ve İnşaat Yönetmeliğine uygun, sağlam olarak)İmar planında konuta ayrılmış yerler dışındaki yerlere ev ve bina yapılmamalıdır.

3) Kaygan ve ovalık bölgeleri iskâna açmamalıyız. Evimizi gev şek toprağa sahip meyilli yerlere yapmamalıyız.

4) Dik yarların yakınına, dik boğaz ve vadilerin içine bina yapılmamalıdır.

5) Çok kar yağan ve çığ gelen yamaçlarda bina yapılmamalıdır.

6) Mevcut binaların dayanıklılıklarını arttırmalıyız.

7) Sigorta sistemine dâhil olmalıyız.

8) Bu önlemlerin yanı sıra, günlük kullandığımız eşyalarımızın ev içerisine yerleştirilmesinde aşağıda sayılan önlemleri almalıyız.

9) Dolap üzerine konulan eşya ve büro malzemelerin kayarak düşmesini önlemek için plastik tutucu malzeme kullanmalıyız.

10) Soba ve diğer ısıtıcıları sağlam malzemelerle duvara veya yere tespit etmeliyiz. 

11) Duvar bölmeleri ve panoları zikzak düzende yerleştirip, yere tespit etmeliyiz.

12) Tavan ve duvara asılan avize, klima vb. cihazları bulundukları yere ağırlıklarını taşıyacak şekilde tespit etmeliyiz.

13) Zehirli, patlayıcı, yanıcı maddeleri düşmeyecek bir konumda sabitlemeli ve kırılmayacak bir şekilde depolamalıyız. Bu maddelerin üzerlerine fosforlu, belirleyici etiketler koymalıyız. 

14) Gaz kaçağı ve yangına karşı, gaz vanası ve elektrik sigortalarını otomatik hale getirmeliyiz.

DEPREM SIRASINDA VE SONRSINDA

BİNA İÇERİSİNDE ve BİNA DIŞINDA ALINACAK ÖNLEMLER

BİNA İÇERİSİNDE

1) Kesinlikle panik yapmamalıyız.

2) Sabitlenmemiş do lap, raf, pencere vb. eşyalardan uzak durmalıyız.

3) Varsa sandalyelerle desteklenmiş masa altına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelmeli ve ya uzanmalıyız.

4) Başımızı iki elimizin arasında alarak veya bir koruyucu (yastık, kitap vb) malzeme ile korumalıyız. Sarsıntı geçene dek beklemeliyiz

5) Fabrika, imalathane, laboratuvar gibi iş aletlerinin bulunduğu yerler ocak, fırın ve bu gibi cihazları kapatmalıyız. Dökülebilecek malzeme ve maddelerden uzaklaşmalıyız. Birinci maddede belirtildiği şekilde kendimizi korumalıyız.

6) Merdiven, balkon, koridor ve geniş sahanlı yerlerden ve pencerelerden uzaklaşmalıyız.

7) Okulda isek sınıfta kalarak sağlamsa sıra altlarına ya da sıra yanına birinci maddede belirtildiği şekilde başımızı korumalıyız. 

8) Kesinlikle asansör kullanmamalıyız. Asansörde isek kat çıkış düğmesine basarak asansörü terk etmeliyiz. 

BİNA DIŞINDA

1) Enerji hatlarından, diğer binalardan ve duvar diplerinden uzaklaşmalıyız. Açık arazide çömelerek etraftan gelen tehlikelere karşı hazırlıklı olmalıyız. 

2) Deniz ırmak göl kıyısından uzaklaşmalıyız.

3) Toprak kayması, taş veya kaya düşebilecek yamaç altlarında bulunmamalıyız. Bu ortamda isek en seri şekilde güvenli bir ortama geçmeliyiz. 

4) Binalardan düşebilecek baca, cam kırıkları ve sıvalara karşı tedbirli olmalıyız.

5) Toprak altındaki kanalizasyon, elektrik ve gaz hatlarından gelecek tehlikelere karşı dikkatli olmalıyız.

METRO, TREN, TRAMVAY, DİĞER

TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINDA

1) Gerekmedikçe, kesinlikle metro ve trenden inmemeliyiz. Elektriğe kapılabilir veya diğer bir tren çarpabilir.

2) Trenin içinde, sıkıca tutturulmuş askı, korkuluk veya herhangi bir yere tutunmalıyız.

DEPREMDEN SONRA ALINACAK ÖNLEMLER

1) Kesinlikle panik yapmamalıyız.

2) Yıkılan binalarda yardıma ihtiyacı olanlara kurtarma, İlk yardım ve enkaz kaldırma çalışmalarında yardımcı olmalıyız.

3) İkinci sarsıntı ihtimaline karşı tedbirli olmalıyız.

4) Telefon hatlarını meşgul etmemeliyiz. Bugüne kadar depremlerde telefon ve diğer haberleşme sistemleri elektrik kesilmesine bağlı olarak kullanım dışı kaldığını unutmayınız.

5) Metro veya tren personeli tarafından verilen talimatları izlemeliyiz. 

6) Deprem hakkında söylenti ve dedikodulara inanmamalıyız.

7) Aile içinde birbirimizle dayanışma halinde olmalıyız. Özellikle çocukları olayın etkisinden uzaklaştırmalıyız.

8) Kurtarma ve sosyal yardımlar sırasında panik ve kargaşaya yol açmadan ilgili ve görevlilere yardımcı olmalıyız. 

9) Bina zarar görmüş ise içeri girmek için en az bir saat beklemeliyiz. İlgililerin duyurusu doğrultusunda hareket etmeliyiz.

10) Deniz kenarı yerleşimlerinde, dev dalgaların oluşması olasılığına karşı deniz kenarından uzaklaşmalıyız.

11) Toplu iskan bölgelerindeki kurallara ve yöneticilerin talimatına mutlaka uymalı, kargaşa, dedikodu ve huzursuzluğa izin vermemeliyiz.

12) Özellikle iskan bölgelerinde halkın sağlığı için temizlik kurallarına uymalı ve uymayanları uyarmalıyız. 

13) Başkalarının da ihtiyacı olabileceğini düşünerek ihtiyacımızdan fazla yardım malzemesi talebinde bulunmamalıyız.

2022 yılında ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİ EĞİTİM KİTABIMDA DERLEMİŞTİM.

Daha evveliyatı 17 Ağustos 1999 tarihinde Yalova Çınarcık ilçesinde Meydana gelen depremde 1. derece (iki ağbimin hanımı ve 1 kız 1 erkek ) yakınlarımı kaybetmiştim. Geçici görevle Cenazeleri bulmaya ve defnetme işlemi için gitmiştim. İşte o tarihe kadar meydana gelen depremlerde hiç bir önlem alınmadığını gördüm ve bu maddeleri Toparlamaya çalıştım. Daha sonraki yıllarda yönetmelik olarak yayınlandı. 

1999 dan günümüze onlarca büyüklü küçüklü deprem meydana geldi. Bu gün 23 NİSAN 2025 tarihi itibari ile değişen pek fazla bir gelişme yok. 150 insan yüksekten atlayarak yaralanmış olması büyük kayıp. Demek ki yüz yıllardır deprem kuşağında yaşamanın bilincine varamamış bir toplum olarak yaşamaya devam ediyoruz.