Responsive Navbar with Sidebar
DOLAR 36,6544 EURO 40,0501 STERLİN 47,5972 GRAM ALTIN 3.566,01 BIST 100 10.828,10 BITCOIN $81.684
Facebook TwitterX Instagram YouTube

Arama Haber Code Logo Arama

HABERLER

1 MAYIS BAHAR BAYRAMI VE DÜŞÜNDÜKLERİM

Giriş: 29.04.2025 13:34
Paylaş
1 MAYIS BAHAR BAYRAMI VE DÜŞÜNDÜKLERİM

Tanrı bize insanca yaşayalım diye bu dünyayı verdi. Fakat Köleler ve patronlar yıllardır yaşamın kaçınılmaz ve vazgeçilmez iki önemli gerçeği. 1789 Fransa ihtilali nispeten işçinin haklarının verilmesi, çalışma sürelerinin belirlenmesi, insan olarak hayvandan ayrıştırılmasının temeli olmuştur. Aradan geçen 236 yıl boyunca işverenlere, toprak sahiplerine, ezelden zengin olan ve olmuş patronlara verilen, hak ve özgürlükler ile çalışan işçilerin hak ve özgürlükleri arasındaki fark günümüzde köle efendi arasındaki fark hiç bir zaman yok olmadı ve olmayacakta. İnsanı 2 şekilde değerlendirirsek;

1- Seçilmişler, zenginler; işverenler, çalıştıranlar, emekten geçinenler ile,

2- Seçilmemiş fakirler, muhtaçlar, çalışanlar, çalıştırılanlar, çalıştıranlara emeklerini verenler olarak değerlendiriyorum.

1. Sınıf seçilmişler, ne yazık ki, işçi, maraba, esir, çalışan (köle) sırtından kazandığının çok az bir kısmını paylaşmakta, geleceğini garanti altına almak maksadı ile sürekli saklamakta, sürekli kendi yakınları ile paylaşmaktadır. Zamanla doyumsuzluk, haset, garez, bencillik sonucunu doğurmaktadır. Hatta en büyük ben olmalıyım, seçilmiş olan her zaman ben ve benim soyum olmalıdır gafleti içine düşerek ihtiyacından çok çok çok fazlasına sahip olma duygusu daha ağır basmaktadır.. Başta din kuralları olmak üzere, hukuk Kuralları yerini daha çok kazanmaya daha çok biriktirmeye neden olmaktadır.

2. İsçi sınıfı, çalışan kesim, emekçi kesimin iyi niyetli olanları, dini, manevi, uhrevi olarak düşünenler, benim kaderim, benim imtihanım, benim alın yazım, öldükten sonra haklarımı ahirette alırım diyerek yaşadığı sürece hakkına razı olmaya çalışan kesim. İşçi, amele, maraba (köle) bir kısmı ise kazanç paylaşımının hukuka ve din kurallarına aykırı olduğu inanç ve düşüncesi ile kendilerine göre hâklı bir isyana, protesto yapmak için meydanlara çıkmaya ve bu hâksız durumu öbür dünyaya, havale etmeden bu dünyada ölümüne mücadele vermeye adamaktadır.

(1 Mayıs 1977 Taksim meydanı, Kazancı yokuşunda polis ve duvar arasına sıkışan metal işçisi olarak) 17 yaşımda o gün oradaydım. Nereden geldiği nereden atıldığı belli olmayan bir tabancadan çıkan mermiler Taksim meydanını bir anda karıştırması sonucu ortaya çıkan panik ve korku ile Polis panzerleri ile karşı karşıya gelerek, kurşunlardan ve polisin baskısından kaçarken ezilerek, panzerler ile duvar arasında sıkışarak hayatını kaybeden işçiler, sloganlara karışan bağırtılar, haykırışlar, haykırışlar her 1 Mayıs ve diğer zamanlarda aklımdan çıkmayacak anılarımdı....

1 Mayıs benim için ölen isçilerin ölüm yıldönümü olarak hatıralarımdadır. O gün bu gündür 1 Mayıs işçi bayramı benim için kara bir gündür. Çok uzun anlatmaya yüreğim el vermiyor. Kalem yaz dese gönül izin vermiyor. Güzel anıları anlatmak kolaydır ancak acıları yazmak zordur. Hele gönlü güzel, kalbi güzel, hayatı boyunca kimseyle küsmeyen, insan sevgisi ile büyüyen insan için acıları yazmak hiçte kolay değildir. 

Gönül isterdi ki geçen bunca zamanda (48 yıl) çekilen bunca acı ve göz yaşına karşılık çok daha güzel BİR MAYIS BAHAR BAYRAMLARINA ulaşmış olsaydık. 

O günden bugüne; Tüm hayatını kaybetmiş işçi kardeşlerime Allahtan Rahmet Geride kalan tüm dostlarımın Bahar Bayramını en içten duygularımla kutluyorum.

Yorumlar

Haber Arama