Okuyucusuyla buluşan kitaplarım arasında en çok ilgi göreni adını Sevgili Cezmi ERSÖZ’ün koyduğu ‘Sevgililer Gününde Hiç randevum Olmadı’ isimli olanıdır. Bu nokta vuruşu isim için Cezmi abime çok teşekkür ediyorum.
İmza günlerimde bu kitap neredeyse 7’den 70’e sohbet konusu olur. Erkek veya kadın fark etmez ilk cümle de hep şablon misali şöyledir: “Benim de…” Ardından gülüşmeler gelir ve o kısa sohbet eğlenceli bir şekilde devam eder.
Kimisi 14, kimisi 75 yaşındadır. Ama sonuç hep şöyle biter özellikle de bayanlar tarafından: “Önümüzdeki ilk Sevgililer Günü’nde biz buluşalım öyleyse!” Ben de kibarca kabul ederim hepsini. Çünkü bunların bile hiçbiri gerçekleşmez. Unutulur gider hepsi.
2024 yılının ilk yarısının sanırım sonlarına doğruydu, hiç aklımda değil… Bir festivalde imza günündeydim. Yine yoğun ilgi içerisinde kitaplarımı coşkuyla ve ilk imza günüymüşçesine heyecanla imzalıyordum. Onca isimler arasında tek tek isimleri aklımda tutabilmem imkânsız. Birde herkese özel ve farklı cümleler yazma yoğunluğuyla kafam zaten meşguldür.
Yine randevumun olmadığı bir Sevgililer Günü’ydü 2025’in Şubat 14’ü. Sabah avare bir şekilde uyuyordum. Öğlen saatlerinde de kalktım. Telefonuma baktım, gayet sıradan bir şekilde. İki aramam vardı. Biri tedavi merkezimden diğeri kayıtlarımda olmayan bir numaradan. İkisini birbiriyle bağlantılı sandım. Tedavi merkezimle yaptığım görüşmeden anladığım kadarıyla diğer numara farklı bir aramaydı. Dönüş yaptım tabi hemen…
O bahsettiğim festivaldeki imza gününde, bir hanımefendiyle söz konusu kitap üzerinde aynı sonla biten bir sohbet yapmışım ve kitabı da “aşk dolu buluşmalar için” diye imzalamışım(anımsatmasıyla hatırladığım). Ve o sıradan randevulaşma sözleri konuşulmuş. Tabi o bayan belki de iki adım gitmesinin ardından standart şablonuma döndüğüm için aklımdan silinip atıldı derhal. Epey uzaklaştıktan sonra koşarak geri dönmüş, “resim çektirmeyi unutmuşum” diyerek(hatırlatmasıyla anımsadığım)… Kitaplarımın arasına ayraç misali tüm erişim bilgilerimin bulunduğu kartvizitimi koyarım imza günlerimde, kişilerle tüm paylaşımlara açık olduğum yaklaşımını hissettirmek için. Buna rağmen hiç direkt geri dönüş yapan olmaz. En fazla sosyal medya hesaplarımdan takibe alınırım, hepsi bu kadar. İlgili hanımefendi de o günden sonra sırra kadem basmıştı.
İşte isim kaydı olmayan numara bu kişiye aitti. “Ben Şükran…” diye başlayan konuşma yukarıdaki geri bildirimlerin yinelenmesiyle devam etti. “Söz vermiştim, buluşalım mı?” şeklinde de bitirdi söyleyeceklerini.
‘Abla’ diyebileceğim bir yaştaki bu hanımefendiye; “kitapta kastedilen randevu şekli bu değil di” diyemedim. Ve biz yaklaşık 2 saat sonra bir kafede buluştuk. 1 saat kadar da sohbet ettik kahvelerimizin eşliğinde.
Eh sanırım artık kitabımın yeni bir baskısı olursa adını şöyle değiştirmem gerekecek: Sevgililer Gününde ‘Bir Sevgiliyle’ Hiç Randevum Olmadı…
Yorumlar