Dünya, 2025 itibarıyla küresel ve bölgesel çatışmaların gölgesinde karmaşık bir döneme girmiş bulunuyor.
İran ile olası bir savaş, Ukrayna’daki devam eden çatışma, Suriye’deki gerilim, İsrail’in orantısız operasyonları, Irak’taki etnik karışıklık, Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan’da yükselen milliyetçilik akımları, Almanya’nın savaş hazırlıkları, ABD’nin Kanada üzerindeki stratejik emelleri, Pakistan ve Hindistan arasındaki gerilim, Afrika’daki hareketlenmeler, Çin’in bölgesindeki güç gösterileri, Yemen’in tutumu ve İngiltere’nin Avrupa Topluluğu üzerindeki etkisi gibi unsurlar, Türkiye ekonomisini ve Borsa İstanbul’u (BİST) doğrudan ve dolaylı yollarla etkileyecek potansiyele sahip. Tüm bu faktörlerin Türkiye ekonomisi ve BİST üzerindeki olası etkilerini olumlu ve olumsuz yönleriyle analiz etmek; altın, dolar, euro ve kripto para piyasalarına dair öngörüler üzerinden ekonomi hakkında yatırımcılara bir rehber olabilir.
Küresel ve Bölgesel Risklerin Türkiye Ekonomisine Etkileri
Türkiye, jeopolitik konumu nedeniyle bölgesel çatışmalardan en hızlı etkilenen ülkelerden biridir.
2025’te İran ile olası bir savaş, enerji fiyatlarında sert yükselişlere neden olabilir; zira İran, küresel petrol arzının önemli bir aktörüdür. Türkiye’nin enerji ithalatına bağımlılığı (%70’in üzerinde), böyle bir senaryoda cari açığı artırabilir ve enflasyonu körükleyebilir.
Ukrayna Savaşı’nın devamı, Karadeniz ticaret yollarını ve tahıl ithalatını riske atarak gıda fiyatlarını yukarı çekebilir. Suriye’deki gerilim ve Irak’taki karışıklık, Türkiye’nin sınır güvenliği harcamalarını artırırken, mülteci akınını tetikleyebilir; bu da bütçe üzerinde baskı yaratır. İsrail’in operasyonları, Orta Doğu’daki istikrarsızlığı derinleştirirse, Türkiye’nin turizm gelirleri ve dış ticareti olumsuz etkilenebilir.
Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan’daki milliyetçilik dalgası, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları üzerindeki gerilimi artırabilir. Almanya’nın savaş hazırlıkları ve Çin’in güç gösterileri, küresel tedarik zincirlerinde aksamalara yol açarak Türkiye’nin ihracatını zorlayabilir.
ABD’nin Kanada üzerindeki emelleri ve Afrika’daki hareketlenmeler, dolaylı olarak küresel sermaye akımlarını ve hammadde fiyatlarını etkileyebilir. Yemen’deki tutum ve İngiltere’nin AB üzerindeki etkisi ise enerji yolları ve Avrupa ile ticaret dinamiklerini şekillendirebilir.
Bu riskler, Türkiye ekonomisini kırılgan bir zeminde tutarken, BİST’in volatilitesini artırabilir.
BİST’in 2025 ve 5 Yıllık Perspektifi
Olumsuz Senaryolar
• Jeopolitik Risklerin Artışı: İran savaşı veya Suriye’deki gerilim gibi çatışmalar, yabancı yatırımcıların risk algısını artırarak BİST’ten sermaye çıkışına yol açabilir. 2025’te BİST 100 endeksi, bu senaryoda 9.000-10.000 puan bandına gerileyebilir. Özellikle enerji ve savunma dışı sektörler (bankacılık, perakende) baskı altında kalabilir.
• Küresel Ekonomik Belirsizlik: Almanya’nın savaş hazırlıkları ve Çin-ABD rekabeti, küresel resesyon riskini artırabilir. Türkiye’nin ihracat pazarları daralırsa, BİST’teki sanayi hisseleri değer kaybedebilir. 5 yıllık süreçte endeks, 12.000 puanı aşmakta zorlanabilir.
• Yerel Faktörler: Enflasyonun kontrol altına alınamaması ve TL’deki değer kaybı, yerli yatırımcıların borsadan uzaklaşmasına neden olabilir. Kıbrıs ve Yunanistan ile gerilim, turizm hisselerini vurabilir.
Olumlu Senaryolar
• Savunma ve Enerji Sektörünün Yükselişi: Bölgesel çatışmalar, Türkiye’nin savunma sanayisine olan ilgiyi artırabilir. ASELSAN, TUSAŞ gibi şirketler, BİST’te pozitif ayrışabilir. Enerji ithalatına alternatif arayışlar, yenilenebilir enerji hisselerini destekleyebilir.
• Stratejik Konum Avantajı: Türkiye, Çin ve Avrupa arasında bir köprü olarak lojistik sektöründe büyüyebilir. Bu, BİST’teki ulaştırma hisselerine (THY, liman işletmeleri) yarayabilir.
• Yatırımcı İlgisi: Küresel belirsizlikte “güvenli liman” arayan sermaye, Türkiye’nin cazip değerlemelerine yönelebilir. 2025’te enflasyonun %20’lere gerilemesi durumunda, BİST 100’ün 15.000 puana ulaşması mümkün. 5 yılda ise 20.000 puan hayal değil.
Altın, Dolar, Euro ve Kripto Para Piyasası Öngörüleri
Altın
• Olumlu Faktörler: Küresel çatışmalar, altın talebini artırır. İran savaşı veya Ukrayna’daki belirsizlik, ons altını 2025’te 2.500-3.000 dolar bandına taşıyabilir. Türkiye’de gram altın, TL’nin değer kaybıyla 3.000-4.000 TL’ye yükselebilir.
• Olumsuz Faktörler: Küresel resesyon durumunda likidite ihtiyacı, altın satışlarını tetikleyebilir. 5 yılda ons altın, 2.000 dolar civarına stabilize olabilir.
Dolar
• Olumlu Faktörler (Dolar için): ABD’nin Kanada ve Afrika politikaları, doların küresel rezerv para statüsünü güçlendirebilir. Türkiye’de jeopolitik riskler, dolar/TL’yi 2025’te 40-45 TL’ye, 5 yılda 60-70 TL’ye taşıyabilir.
• Olumsuz Faktörler: Çin’in yuanı uluslararasılaştırma çabaları ve İngiltere’nin AB üzerindeki etkisi, doların hegemonyasını sarsabilir.
Euro
• Olumlu Faktörler: Almanya’nın savaş hazırlıkları, euro bölgesinde savunma harcamalarını artırarak euroyu destekleyebilir. 2025’te euro/dolar paritesi 1.10-1.15’e yükselebilir.
• Olumsuz Faktörler: İngiltere’nin AB’ye yönelik politikaları ve Yunanistan’daki milliyetçilik, euro bölgesinde siyasi risk yaratabilir. 5 yılda parite, 1.00 civarına gerileyebilir.
Kripto Para Piyasası
• Olumlu Faktörler: Küresel belirsizlik, Bitcoin ve Ethereum gibi coin’lere ilgiyi artırabilir. 2025’te Bitcoin, 100.000 doları test edebilir; 5 yılda 150.000-200.000 dolar mümkün.
• Olumsuz Faktörler: Çin’in dijital yuan hamlesi ve regülasyonlar, coin piyasasını baskılayabilir. Volatilite, küçük yatırımcıyı uzak tutabilir.
Türkiye ve BİST için Fırsatlar ve Tehditler Dengesi
2025 ve gelecek 5 yıl, Türkiye ekonomisi ve BİST için hem fırsatlar hem de tehditlerle dolu bir dönem olacak.
Jeopolitik riskler, enerji fiyatları ve küresel sermaye hareketleri, BİST’in yönünü belirleyen ana unsurlar olacak. Olumsuz senaryoda endeks 9.000-12.000 bandında sıkışabilirken, olumlu senaryoda 15.000-20.000 puan aralığı gerçekçi bir hedef. Altın ve dolar, güvenli liman arayışıyla parlayacak; euro, bölgesel dinamiklere bağlı dalgalanacak; kripto paralar ise risk iştahına göre şekillenecek.
Türkiye’nin bu süreçte yapması gereken, jeopolitik avantajını ekonomik kazanıma çevirmek ve enflasyonu kontrol altına alarak iç piyasayı güçlendirmektir. Aksi halde, küresel fırtınada savrulma riski artar. BİST, bu kaotik ortamda savunma, enerji ve lojistik sektörleriyle ayakta kalabilir; ancak geniş tabanlı bir ralli için istikrar şart.
Gelecek, riskleri yönetebilenlerin kazanacağı bir satranç tahtası olacak.
Yorumlar
.
1 0