DOLAR 36,6544 EURO 40,0501 STERLİN 47,5972 GRAM ALTIN 3.566,01 BIST 100 10.828,10 BITCOIN $81.684
Facebook TwitterX Instagram YouTube

Arama Haber Code Logo Arama
Reklam Alanı 101
Reklam Alanı 102

HABERLER

Reklam Alanı 201

FİNANSAL OKURYAZARLIK / GİRİŞ YAZISI

Giriş: 06.01.2025 20:37 | Güncelleme: 07.01.2025 22:03
Paylaş

Yeni bir platformda, yeni bir yazı dizisiyle karşınızda olmaktan mutluluk duyuyorum. Benimle geçmişte çalışma imkanı bulan danışanlarım, eğitimlerime katılan öğrencilerim, yazılarımı takip eden takipçilerim; bir meseleyi birçok farklı boyuttan ele aldığımı ve gerekirse çalışmayı bir yazıdan öte götürüp yazı dizisinde değerlendirdiğimi, lüzum gördüğüm takdirde ise eserlik çapta bir çalışma ortaya çıkarmaktan çekinmeyeceğimi bilirler. 

Finansal okuryazarlık meselesinin ekonomik yönetim, finansal bağımsızlık, paranın ve ekonominin doğru yönetimi gibi her birimizin yaşamlarında belirleyici olan ve genellikle çoğunun göz ardı etmek isteseler de hayatlarının üzerine doğrudan etkileriyle başa çıkmak zorunda kaldıkları meselelerin çözümü için finansal okuryazarlık konusunu yazı dizisi olarak ele alacağım.

Finansal okuryazarlık kısaca parayı yönetmek için gerekli bilgi ve becerilerin toplamıdır. Bilgi ve becerilerin yeterliliği, tanımdan da anlaşılacağı gibi para yönetiminin temel unsurlarıdır. İnsan psikolojik bir varlıktır. Bilginin eksik olduğu veya olmadığı yerleri duygular ve hisler dolduracaktır. Beş farklı seçeneğin olduğu bir test sınavında hislerinizle hareket ettiğinizde geçer not almak ne kadar ütopik ise, finansal okuryazarlığa sahip olmadan alınan finansal kararlarda başarı sağlamak da bir o kadar ütopiktir. 

Geçer not alamadığınız sınavlarınızı geçebilmek için nasıl derslerinize çalışıyorsanız, para yönetiminizi düzeltmek için gerekli finansal okuryazarlık için de o şekilde çalışmalısınız. Aksi takdirde duygularınız ve hisleriniz, bu eksikleri tamamlamaya devam eder ve siz de kaybetmeye devam edersiniz. 

Ekonomistler olarak bizlerin kendine has bazı özellikleri vardır. Bunların en başında gelen ve herhangi bir ekonomistle ilk muhatap olduğunuzda hemen fark edebileceğiniz şey, bizler yaptığımız işin sadece bizler tarafından anlaşılmasını isteriz. Kendimize özgü bir dilimiz vardır. Bununla beraber karmakarışık ekonomik araçlar, bütün bunlar için de bize özgü kelimeler kullanırız. 

Bunun bizi daha ‘’havalı’’ yaptığına inanıyoruz. Doğrusu, işinizi basitçe açıklayamıyorsanız aslında siz de o işi tam olarak bilmiyorsunuz demektir. Ben terimler dışında bu dilden uzak durmaya çalışırım. Kullandığım terimleri de muhatabıma uygun olarak açıklamaya özen gösteririm. Ekonomistler için diğer bir özellik ise bizler ‘’DENGE’’ kavramına saplantılı halde yoğun duygular besleriz. Literatürde, belki hiç olmayabileceği bile hala tartışma konusuyken denge kavramı bizler için uçsuz bir çöldeki yetkin bir gölgeliktir. 

Aramızdan bazıları bu dengelerin varlığının duruma göre izah ettiğimiz inançlardan ibaret olduğunu söyler. Bu unsurun inanç veya veri olması hususunu başka bir yazımıza havale edelim ve ‘‘hayat dengemiz’’ için ‘‘bütçe dengemizin’’ gerekliliğine ve bağlantılarına odaklanalım. İlk yazımızda konumuz ‘’Hayat ve Bütçe Dengesi’’ olacak.

Yorumlar

×

Haber Arama