Buzdan ateşti onları yakan, onların ardından bizler de ateşlerin alevinde kavrulduk.

Buz ateşinin içinde yanmasını kim nereden bilecek onlardan başka?

Buzlar şehri Bolu, alev alev yandı. Kayak hayalleri kül olanlar onlar.

Ya da şöyle mi demeliyiz, ‘hayalleri ihmaller altında ezilenler.’

Mutfak bölümünden çıkmış yangın. Yağ sıçramış ve sıçrayan yağın üzerine su dökülmüş. Su ile söndürülmeye çalışılan yangının daha çok alevlenmesine neden olmuş, bu bilinçsizce yapılan hamle.

Aslında kızgın bir yağın üzerine su dökülmemesi gerektiğini bütün aşçıların bilmesi gereken bir şey. O kadar da eğitim alıyorlar çünkü. Bu önemli öğretiyi unutmaları imkânsız gibi bir şey. 

Bakın kızgın yağ ile su, bir araya gelince neler oluyormuş. 

Mutfak yangınlarında pek çok kişinin çokça karşılaştığı ve paniklediği biri olarak öne çıkıyor.

Bolu Kartalkaya’daki otelde çıkan yangında da panik yaşandı demek ki. Önce yağ sıçradı sonra personel yangını söndürmek için su döktü. Yangın söneceğine daha da alevlendi ve onlar da panik yapıp, oteldeki insanları geç uyandırıp tahliye etmeye çalıştılar. Ama maalesef bu geç uyandırılış 78 canımızı aramızdan ayırdı.

Sıçrayan kızgın yağa neden su dökülmez?

Yangın bir kimyasal tepkime, (yani tepkiye verilen karşılık) olan alev, ısı ve ışık enerjisinin yayılmasıyla meydana gelir. Mutfak yangınlarının diğer yangın türlerinden farklı özellikleri var. Özellikle yağ yangınları istatistiksel verilere göre oldukça tehlikeli. Bu tür yangınları söndürebilmek için gerekli önemli bilgiler bulunuyor ve bu konuda eğitici videolar mevcut.

Kimyasal tepkime olaylarında bilgi sahibi olunmadığında nasıl müdahale edileceği konusunda kafa karışıklığına yol açabilir. Yağ yangınlarının en dikkat çekici yanı ise yağların yüksek ısıda buharlaşması ve buharların yanıcı gazlar oluşturmasıdır. Bu nedenle yağ yangınlarında en çok yapılan hata su kullanmaktır. Su, yağın üzerine dökülünce yüksek sıcaklık nedeniyle anında buharlaşıp atmosfere taşır. Bu durum alevlerin kontrolsüz bir şekilde yayılmasına ve yangının kontrol altına alınamamasına neden olur. Ayrıca su buharının içerdiği oksijen yangının daha çok güçlenmesine sebep olabilir. 

Bolu Kartalkaya otelinde duman sensörü yokmuş eğer olsaydı belki de bu kadar çok ölüm olmazdı. Bizler bu yangın olayında neler öğrendik peki? Sıçrayan kızgın yağın üzerine su dökülmezmiş, onu öğrendik. Bir de en önemli öğrendiğimiz şey yetkililer tarafından denetimleri sıklaştırmak. Ama başımıza bir şey gelmeden yapalım bu işi. Çünkü bir şey olmadan denetim yaparisek tedbir bizden takdir Allah’tan olur.

Son olarak şunu da söylemek isterim. Otel çalışanları biraz daha dikkat etmek zorundalar. Çünkü bir sürü vatandaşımız konaklıyor ve bu canları siz otel çalışanlarına emanet.

78 can kül oldu. Ne için? Değdi mi?

Başımız sağ olsun.