2025 yılı, küresel ekonomi ve finans piyasaları için hem fırsatlar hem de belirsizliklerle dolu bir dönem olarak şekilleniyor. Türkiye’nin Borsa İstanbul’u (BİST) ve uluslararası borsalar, makroekonomik gelişmeler, merkez bankalarının politikaları, jeopolitik riskler ve sektörel dinamikler gibi çok sayıda faktörden etkilenmeye devam edecek. 2025 yılı için BİST ve uluslararası borsalara dair beklentileri, mevcut veriler ışığında değerlendirebiliriz.

BİST 100: 2025 Beklentileri

Borsa İstanbul, 2024 yılında dalgalı bir performans sergiledikten sonra 2025’e umutla giren piyasalardan biri olarak dikkat çekiyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 2024 Aralık ayında başlattığı faiz indirim döngüsü, 2025’te de devam etmesi beklenen bir politika olarak öne çıkıyor. Bu durum, alternatif getiri arayışındaki yatırımcıların hisse senedi piyasalarına yönelmesini sağlayabilir. TCMB’nin faiz indirimlerinin hızı ve boyutu, BİST 100 endeksinin performansında belirleyici olacak.

Yerli aracı kurumlar, 2025 yıl sonu için BİST 100 endeksine yönelik tahminlerini 13.000 ile 15.000 puan aralığında yoğunlaştırıyor. Örneğin, Gedik Yatırım 13.027 seviyesini hedeflerken, Şeker Yatırım daha iyimser bir senaryoyla 15.000 puanı öngörüyor. Bu beklentilerin temelinde, enflasyonun kademeli olarak gerilemesi, yabancı yatırımcı ilgisinin artması ve kredi derecelendirme kuruluşlarından gelecek olası not artırımları yer alıyor. Moody’s’in 25 Ocak 2025’te yapacağı değerlendirme, Türkiye’nin yatırım yapılabilir ülke statüsüne yaklaşma ihtimalini artırabilir ve bu da kısa vadede endeksi destekleyebilir.

Ancak, BİST’in performansı yalnızca iç dinamiklere bağlı değil. Jeopolitik riskler, özellikle Orta Doğu’daki gelişmeler ve Türkiye-Rusya ilişkileri, borsada volatilite yaratabilir. 2024 sonunda Anadolu Efes’in Rusya’daki iştirakine kayyum atanması gibi olaylar, piyasada kısa vadeli satış baskılarına neden olmuştu. 2025’te benzer risklerin azalması, yerli ve yabancı yatırımcı güvenini artırabilir. Ayrıca, açığa satış yasağının kaldırılması ve swap kanallarının açılması gibi adımlar, piyasaya likidite ve derinlik katabilir.

Uzmanlar, 2025’in ikinci yarısında ertelenmiş talebin devreye girmesiyle birlikte BİST 100’ün 14.000 seviyesine ulaşabileceğini öngörüyor. Yabancı takas oranının %60’lara doğru kademeli bir yükseliş trendine girmesi de bu senaryoyu destekleyen unsurlardan biri. Türkiye borsasının hala tarihi ortalamalarına göre iskontolu işlem görmesi, uzun vadeli yatırımcılar için cazip fırsatlar sunuyor.

Uluslararası Borsalar: Küresel Perspektif

Uluslararası borsalar, 2025 yılında ABD Merkez Bankası (Fed), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve diğer büyük merkez bankalarının para politikalarından güçlü bir şekilde etkilenecek. ABD’de, Fed’in 2024’te başlattığı faiz indirimlerinin 2025’te devam etmesi bekleniyor, ancak bu indirimlerin boyutu ve zamanlaması ekonomik verilere bağlı olacak. S&P 500 endeksi, 1957’den beri yıllık ortalama %10 civarında getiri sağlarken, 2025 için bu seviyenin altına inebileceği tahmin ediliyor. Bunun nedeni, art arda üç yıl %10’un üzerinde getiri sağlama olasılığının tarihsel olarak yalnızca %3 olması.

Goldman Sachs, JPMorgan ve Charles Schwab gibi kurumların analizleri, ABD borsalarında 2025’in daha ılımlı bir getiri dönemi olacağına işaret ediyor. BlackRock’ın değerlendirmelerine göre, ekonomik yavaşlama ve şirket kârlarındaki olası düşüşler, hisse senedi piyasalarını sınırlayabilir. Ancak, yapay zeka (AI) ve teknoloji sektöründeki yenilikler, Nasdaq gibi endekslerde belirli hisse bazlı fırsatlar yaratabilir.

Avrupa borsaları, ECB’nin faiz politikaları ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalara bağlı olarak karışık bir seyir izleyebilir. İngiltere’de Bank of England’ın faiz indirim alanı sınırlı görünürken, Almanya’nın DAX endeksi, otomotiv ve sanayi sektöründeki gelişmelere bağlı olarak hareketlenebilir. Asya’da ise Çin’in agresif teşvik paketleri, Hang Seng ve Shanghai endekslerini destekleyebilir; ancak küresel talepteki yavaşlama bu olumlu etkiyi dengeleyebilir.

Kripto para piyasaları ve Bitcoin’in 2025 performansı da uluslararası borsalarla bağlantılı bir konu olarak öne çıkıyor. ABD’de Trump yönetiminin olası düzenlemeleri ve AI odaklı projeler, kripto varlıkların cazibesini artırabilir. Bu durum, riskli varlıklar arasında bir sermaye kaymasına yol açarak geleneksel borsaları etkileyebilir.

Riskler ve Fırsatlar

2025, hem BİST hem de uluslararası borsalar için fırsatlarla dolu bir yıl olsa da riskler göz ardı edilmemeli. Enflasyonun beklenenden yavaş gerilemesi, jeopolitik gerilimlerin artması ve merkez bankalarının politikalarında öngörülemeyen değişiklikler, piyasalarda volatilite yaratabilir. Öte yandan, Türkiye’nin gri listeden çıkışı, CDS primindeki düşüş ve faiz indirimlerinin yumuşak bir geçişle uygulanması, BİST için pozitif katalizörler olabilir. Uluslararası alanda ise teknoloji odaklı yatırımlar ve yeşil enerji projeleri, hisse bazlı fırsatlar sunabilir.

BİST 100, 2025’te iç ve dış dinamiklerin etkisiyle 13.000-15.000 bandında bir performans sergileyebilir. Uluslararası borsalar ise daha temkinli bir büyüme beklerken, bölgesel ve sektörel farklılıklar öne çıkacak. Yatırımcılar için 2025, dikkatli bir portföy yönetimi ve makroekonomik gelişmelere duyarlı bir strateji gerektiren bir yıl olacak. Hem BİST hem de küresel piyasalarda, uzun vadeli bakış açısıyla hareket edenler için cazip fırsatlar mevcut; ancak kısa vadeli dalgalanmalara karşı hazırlıklı olmak kritik önem taşıyor.

Finansal piyasalar, doğası gereği değişkenlik gösterir ve her zaman kişisel risk toleransına uygun adımlar atılmalıdır. Özellikle borsalar, bir serçenin ürkekliğini ve küçük ama hızlı atan kalbini taşır. En küçük tehlikede ‘’pııır!’’ diye uçuverir.

Minimum risk, maksimum kazanç!